Çocuğunuzun yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel ve duygusal olarak da nasıl geliştiğini keşfedin.
0-3 yaş arasındaki nörolojik gelişim ve olgunlaşma, beynin hızla geliştiği ve çevresel etkilere oldukça duyarlı olduğu kritik bir dönemdir. Bu süreçte hem biyolojik hem çevresel faktörler, çocuğun gelecekteki bilişsel, duygusal ve sosyal becerilerini şekillendiren önemli bir rol oynar.
Her çocuk biriciktir ve çocukların gelişim hızları birbirinden farklılık gösterebilir. Burada önemli olan çocuğun gelişim hızına saygı göstermektir. 0-3 yaş arası, çocukların fiziksel, bilişsel, dilsel, sosyal ve duygusal açıdan hızla geliştiği kritik bir dönemdir. Bu dönemdeki gelişim genellikle üç alt döneme ayrılır: 0-12 ay (bebeklik), 1-2 yaş (erken çocukluk başlangıcı), 2-3 yaş (erken çocukluk dönemi).
Bu süreç hem duygusal hem de biyolojik boyutları olan karmaşık bir süreçtir. Bağlanma süreci bebeğin benlik algısı, kişilik özellikleri ve insan ilişkilerinin temelini oluşturur. Bu süreç, bebeğin fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının karşılanması ve güvenli bir bağlanma geliştirilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
İnsan yaşamının en kritik dönemi 0 – 2 yaş dönemidir.
Oral dönem olarak da adlandırılan bu dönemde gelişim sürecinin ve geleceğin temellerinin atıldığı, fizyolojik doğum sonrası
0-2 yaş arası dönem "altın çağ" olarak adlandırılır çünkü bu dönem, çocuğun fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişiminin en hızlı olduğu zamandır. İşte bu dönemin önemini açıklayan bazı noktalar:
0-3 yaş grubu çocuklar için çok yönlü ve tüm yönlü gelişimi destekleyen, çocuğun fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal gelişim ihtiyaçlarını temel alan, aynı zamanda ebeveynleri bu sürece aktif bir şekilde dahil eden bir yaklaşımı benimsiyoruz.
Her eğitim evresinde eğitim programına ek olarak;
- 2 kez çocuk gelişimi ve değerlendirmesi
- 2 kez anne baba danışmanlığı
- 3 kez online anne baba eğitimi yapılır
Gelişim atölyeleri, 3 – 6 yaş grubu çocuklar içindir. Anaokuluna giden çocuklar için okul sonrası ya da hafta sonlarında katılabilecekleri zenginleştirilmiş ve özgün bir programdır.
Franchising ya da imtiyaz hakkı, sözleşmeye dayalı, direkt bütünleşmiş bir pazarlama sistemidir. Bu sistemde markanın imtiyaz hakkı sahibi, belirli süre, koşul ve sınırları kapsayan anlaşmayla bağımsız yatırımcılara sistemini ve markasını kullandırır.